Bir Güzel'e güzelleme...
Güzel'le güzeli görme planı... Güzel'i almak için
yollara düşmek... Güzel'in beni beklemesi... Güzel'le aynı arabada yan
yana olmak... Güzel'le bilmediğin yollara düşmek... Dağdelen, sitemize
"güzel" yazıyla hoş geldi...
- Hayatıma renk katan Hayatıma… -
“Sözün güzelliği kısalığındadır.”
İbn-i Sina
Bir Güzel’le başka bir güzeli görmek için çıktım yola.
Bir Güzel’e başka bir güzeli göstermek miydi amacım.
Yoksa
varlığıyla hayatıma güzellik katan bir Güzel’le başka bir güzeli
görerek güzele güzellik katmak mıydı? Ya da güzel olanı Bir Güzel’le
görmek miydi..?
Önemli değil nedenlerin hiçbiri…
Güzel’le birlikte olmaktı güzel olan.
Aslında güzel olan o kadar çok şey vardı ki…
Güzel’le güzeli görme planı…
Güzel’i almak için yollara düşmek…
Güzel’in beni beklemesi…
Güzel’le aynı arabada yan yana olmak…
Güzel’le bilmediğin yollara düşmek...
Bildiğin yollara çıkmak…
Aynı havayı teneffüs etmek…
En güzeli de Güzel’in kendisi.
Bundan da güzeli; kalbimin Bir Güzel için atması…
Bundan da güzeli; Güzel’in kalbinin de benim için atması…
Ne güzel bir güzellik…
Düşünce bu olunca yolculuk da güzel oluyor.
Derken iniyorum Melendiz Ovasına.
Issız, bomboş bir cadde.
Güzel’i fark ediyorum caddenin solunda.
Dönüyorum Güzel’i almak için caddede.
Yolu soruyoruz, yolun kenarındakilere; “Ihlara Vadisine nasıl gideriz?” “Kitreli’den gidebilirsiniz.” diyor birisi.
Başka birisi “Uzatmaya gerek yok. Hiçbir yere sapmadan dosdoğru gidin.” diyor. Dediğini yapıyoruz “Uzatmadan gidin.” diyenin.
Biraz yol aldıktan sonra adını hatırlamadım köyde “Bu yol Ihlara’ya çıkar mı?” diye soruyorum. Sanki ilk defa duyuyorlarmış gibi omuz silkiyor bilmiyoruz dercesine yolun iki kenarındaki çocuklar. Güzel’e diyorum, “Haritaya bakabilir misin?” 
Birkaç köyden sonra bol ağaçlı, yeşil bir köye giriyoruz. “Kitreli” tabelasını görünce şaşırıyorum, “Aaa Kitreli burası mıymış..!”
Şaşkınlığım
geçtikten sonra kahvede oturanlara soruyoruz “Ihlara’ya nasıl gideriz?”
“Doğru gidin. İleriden sola dönün. Sizi Ihlara’ya çıkarır.” diyor
bıyıklı orta yaşlı bir amca. Biz de öyle yapıyoruz; doğru gidip, sola
dönüyoruz.
Gidiyoruz…
Gidiyoruz…
Gidiyoruz…
Karşımıza bir anayol çıkıyor.
Bir an bir tereddüt yaşıyoruz Güzel’le; “Sağa mı, sola mı?” diye.
Haritaya bakıyoruz ve “Sola olmalı” diyorum.
Ve sola sürüyoruz arabayı.
Biraz gittikten sonra varıyoruz Güzelyurt’a.
Sonra Ihlara’ya ulaşıyoruz.
Geziyoruz…
Seyrediyoruz…
Düşünüyoruz…
Bakıyoruz…
Bakışıyoruz…

Ve içimden şu cümleler geçiyor:
“Ne güzel “Güzel”.
Ne güzel Bir Güzel’le güzel bir yerde olmak…”
Bu güzellik hiç bitmesin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder