17 Ekim 2010 Pazar

MİMAR SİNAN ve 400 YIL SONRASI.

 
"Bir Mimar Sinan eseri olan Şehzadebaşı Camii'nin 1990'lı yıllarda devam eden restorasyonunu yapan firma yetkililerinden bir inşaat mühendisi, caminin restorasyonu sırasında yaşadıkları bir olayı tv'de söyle anlatmıştı :
 
"Camii bahçesini çevreleyen havale duvarında bulunan kapılarıüzerindeki kemerleri oluşturan taşlarda yer yer çürümeler vardı.
 
Restorasyon programında bu kemerlerin yenilenmesi de yer alıyordu. Biz inşaat fakültesinde teorik olarak kemerlerin nasıl inşaa edildiğini öğrenmiştik, fakat taş kemer inşaası ile ilgili pratiğimiz yoktu.
 
Kemerleri nasıl restore edeceğimiz konusunda ustalarla toplantı yaptık.Sonuç olarak kemeri alttan yalayan bir tahta kalıçakacaktık. Daha sonra kemeri yavaş yavaş söküp yapım teknikleri ile ilgili notlar
alacaktık ve yeniden yaparken bu notlardan faydalanacaktık.
 
Kalıbı yaptık
 
Sökmeye kemerin kilit taşından başladık. Taşı yerinden çıkardığımızda hayretle iki taşın birleşme noktasında olan silindirik bir boşluğa yerleştirilmiş bir cam şişeye rastladık. Şişenin içinde durulmuş beyaz bir kağıt vardıŞişeyi acıp kağıda baktık.
 
Osmanlıca bir şeyler yazıyordu. Hemen bir uzman bulup okuttuk. Bu bir mektup idi ve Mimar Sinan tarafindan yazılmıştıŞunları söylüyordu ;
 
-"Bu kemeri oluşturan taşlarıömrü yaklaşık 400 senedir. Bu müddet zarfinda bu taşlar çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Büyük bir ihtimalle yapı teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşaa edeceğinizi bilemeyeceksiniz. İşte bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşaa edeceğinizi anlatmak için yazıyorum...."
 
Koca Sinan mektubunda böyle başladıktan sonra o kemeri inşa ettikleri taşları Anadolunun neresinden getirttiklerini söylerek izahlarına devam ediyor ve ayrıntılı bir biçimde kemerin inşaasını anlatıyordu.
 
Bu mektup bir insanin, yaptığı işin kalıcı olması için gösterebileceğçabanın insan üstü bir örneğidir. Bu mektubun ihtişami, modern çağın insanlarının bile zorlanacağı taşıömrünü bilmesi, yapı tekniğinin değişeceğini bilmesi, 400 sene dayanacak kağıt ve mürekkep kullanması gibi yüksek bilgi seviyesinden gelmektedir.
 
Şüphesiz bu yüksek bilgiler de o koca mimarin erişilmez özelliklerindendir.
 
Ancak erişilmesi gerçekten zor olan bu bilgilerden çok daha muhtesem olan 400 sene sonraya çözüüreten sorumluluk duygusudur".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder